![]() |
Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel |
Ramis SAĞLAM
İzmir
Sürdürülebilir dirençli bir gelecek için Mimarlar Odası İzmir Şubesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve IISBE (International Initiative for Sustainable Built Environment) ortaklığında 26-27-28 Nisan 2023 tarihleri arasında düzenlenen “Dirençli sürdürülebilir kent” sempozyumu bugün başladı.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin ev sahipliği yaptığı sempozyumda, uzman kişilerin katılımıyla depreme dirençli kentler için neler yapılması gerektiği üzerine sunumlar gerçekleştirildi.
Etkinliğin ilk gününde “Dirençli Kent Planlaması” semineri ulusal ve uluslararası katılımcılar ile düzenlendi. Sempozyumun ikinci ve üçüncü gününde de deprem yönetmenliği, uygun zemin ve yapılması gerekenlere ilişkin sunumlar yer alacak.
Sempozyumun açış konuşması yapan Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Mimar İlker Kahraman, İzmir'de yaşanan 30 Ekim depreminin bir fragman olduğunu ifade ederek, Maraş merkezli depremlerin ardından deprem gerçeğinin gerçek yüzünü gösterdiğini söyledi.
Afetlerin bir kader olmadığını dile getiren Kahraman, “Bir yerde hatalar yapıyoruz. Sorumluluğumuz doğrultusunda yönetmeliklerle ilgili sorun olmadığını biliyoruz. Yönetmeliğe uygun davranıldığında sorun yaşanmadığını görüyoruz. 50 binden fazla yurttaşın yaşamını yitirdiği deprem bunun en acı tablosunu görmemize neden oldu” dedi.
İmar barışının deprem ile yaşamaya çalışan bir ülke için yıkım olduğunun altını çizen Kahraman, “Fırsatçılığın, kural tanımazlığın ödüllendirilmesi, bilimin kapı dışarı edilmesi son bulmalı. Hiçbir mimarlık mühendislik hizmeti almamış yapılara izin vermek vatana ihanet ile eş tutulması gerekirken, anormal bir kez daha normalleştirilmektedir” diye konuştu.
Kahraman'ın ardından sempozyuma ev sahipliği yapan İzmir Ekonomi Üniversitesi GSTF Dekanı Prof. Dr. Ender Bulgun ve İzmir Ticaret Odası YK Başkanı Mahmur Özgener sempozyum üzerine birer konuşma yaptı.
Deprem bölgesinden güncel durumla ilgili olarak bilgi veren Mimarlar Odası Malatya Şube Başkanı Yunus Emre Fidanel, 400 bin kişinin evsiz kaldığını ve barınma sorununun devam ettiğini söyledi. Fidanel, “Malatya'nın üçte birinin yok oldu. Ciddi bir yıkıma karşılık can kaybı az oldu. Bunun nedeni ise yıkım ikinci depremde gerçekleşti. Deprem sonrasında yaptığımız incelemede 15 katlı binalarda bile C20'den yüksek beton kullanılmadığını tespit ettik. Özellikle beton şirketlerinin denetlenmediğini gördük” dedi.
Malatya’da hâlâ çarşı kültürünün yaşadığına vurgu yapan Fidanel, “Yıkım sonrasında hafriyat çalışması devam ediyor. Fakat şunu net olarak söyleyebilirim ki şehrimiz tamamen yok oldu. Kenti tasarlamak için yaptığımız müdahaleler karşılıksız kaldı. Ankara'da kapalı kapılar ardında kent bileşenleri dışlanarak yapılıyor” diye ekledi.
![]() |
Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel |
İki yıl önce Mimarlar Odası olarak düzenledikleri çalıştayda öngördükleri yıkımın iki yıl sonra gerçekleştiğini söyleyen Kahramanmaraş Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, “Depremin yıkımı tamamen insan eliyle yapıldı. Yanlış planlama ve yanlış imar yıkımın en önemli nedeniydi. Yıkımın gerçekleşmediği alanlarda bile ağır hasar meydana gelmiş durumda. Deprem sonrasında yeniden imar planın yapılması gerektiğini tespit ettik. Maraş'ın tek çıkış noktası kentsel dönüşümdür. Maraş bütününde 100 bin konuta ihtiyacımız var. Kimse kentin dışından gelip planlama yapılmasını istemiyoruz. Planlama yapılırken bilimsel çerçevede 100 yıllık bir planlama yapılması gerekiyor” dedi.
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Ekici ise “Kent hakkı ve barınma krizi” başlıklı sunumu gerçekleştirdi. İmar planına esas mülkiyet, hali hazır jeolojik, jeoteknik ve mikro bölgeleme ettikleri yapılması gerektiğini söyleyen Ekici, “Afet ve kentsel risk analizleri yapılarak, öncelikli olarak kent merkezlerinde riskleri yüksek olduğu yerler tespit edilmeli ve planlama çalışmaları yapılmalıdır” dedi.
Mevcut yapı ile ilgili risk analizi ve tespitlerinin yapılması gerektiğinin altını çizen Ekici, “Afet ve diğer kentsel riskler için yapılmış risk azaltıcı önlem ve tedbirler planlar kararlarına dönüştürülmelidir. Geçmişte şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına aykırı yapılan iş ve işlemler iptal edilmelidir” diye konuştu.